doğuştan şanslıdır bazısı
şaplağı yer yemez
zıbından kundağa
yeşil bir ormanla tanışır
orada yırtıcı kediler yaşamaz
rengarenk sürüngenler de
ayaktan çeneye paradır hayat
çikolata tadında dadılar vardır
dil bilen rüküş mürebbiyeler
tanrı izin verse emeklemez
yürümeden porsche'a binerler
bazıları doğuştan şanslı
çünkü onlar aristokrattır
havalı kolejlere girip çıkarlar
en güzel kızlar peşindedir
takıl bana marka bakışların
günün birinde evlenir bazısı
hiltonda basar nikahı
açık büfe, şampanya
şık kavalye avuçları
terler belinde güzel kadınların
kalburüstü şarkıcı da ordadır
uzanmak için marula
çıkıp şarkısını söyler
kabzımal kuruluna
geçmişte kalmıştır gerdek
az beyaz, biraz ayık
ve birazlardan az sonra
su sesi der hayatım
acile uzanır damacana
kutsaldır sezaryenli bekleyiş
ve bir şaplak daha
tam da
bazısının birikmiş kira günü
elektrik saatinin mührü
isyanın dayanılmaz düğünü
varoluş düğümü be
denk olmayış sorun işte
boşuna kızıyorum tanrıya
evet evet
şanslı doğar kimi
ama öteye birşey taşıyamaz
sarar bedeni toprak sesi..
Vaha
This poem has not been translated into any other language yet.
I would like to translate this poem