kızıl şal gökyüzü
boynuma eşikte sarılan
erken kahvaltıymış gibi martıya
köpüklü marmara'dan
merci vaha
merci vaha
Dame De Sion
üzerinden süzülüp
ne varsa yalayıp yutuyor
beleşe yatıyor her sabah
Fidelio çalacak diyor radyo
şemsiyesiz açılma
mümkünse gitar çal
sakın dışarı çıkma
herşey yerinde oysa
kedi ve
level atlayan köpekler
sarhoş yürüyor yolda
sayı yapabilse işkembecide
evin yolunu bulacak sonunda
ve
gettolara şiir çizen adam
o bile orda
yürüyorum yarım yamalak
o siyahi şarkıyla
içimden detone sessizce
sıcacık Ma Baker
tütüyor francala
ahh o
sonbahar
yaprağı yok mu
görüyorum her sabah
sarı
sapsarı
su dalgası saçlı
hızla düşüyor gözucumdan
zay'oluyor sokak sonunda
üzüyor
bir gün daha
yürüyor
banliyöden pera'ya...
Vaha
This poem has not been translated into any other language yet.
I would like to translate this poem