yağmuru seviyor
beni de
sanırım, yani
o minvalde
hissettiriyor bana
özellikle bekletmeyi
boğa heykelinde
endişe
tepelerimi sis kapladığında
çıkıyor birden soprano
aryalar söylüyor
naftalinli, lavantalı
gönlümü bir hoş ediyor
gülüşüne biraz boya katıp
ve buz attığında rakıya
ağzında kalabalık azalıyor
ve arada.
şarkı söylediğinde
pado kokuyor nefesi
fakat arabesk sevmiyor
öyle herkes gibi
aşkım, sevgilim demiyor
Vaha San diyor sürekli
sevdiğini başka türlü
belli ediyor
A. Ş. 'yi ben ekliyorum
cümle sonuna
günbe gün IQ' mu
iflasa sürüklüyor
şiire ilgimi bilmiyor
ustadan 35 yaş ezberinde
hasta Beşiktaşlı, çarşıya kayıtlı
zararsız bir argosu var
racon, protokol,
kafa, göz yarma
hepsini ezbere biliyor
derin kilitliyor gözü
içimde kendini katlıyor
aralayıp nefesi hesapsız
güpegündüz
dudağımda oruç bozuyor
ya birgün tövbe derse...
...
This poem has not been translated into any other language yet.
I would like to translate this poem